Aklınızdan Zorunuz mu Var?

25 Şubat 2008 Pazartesi by Adv-Man

Evet, kredi kartlarından nakit avans çekmek için insanın aklından zoru olması gerekir. Bırakın deli gömleği giymeyi, psikopat olduğunuz için Taksim’de sallandırılmanız bile çok masum durabilir. FinansBank’ın geliştirdiği “Nakit kart” hizmetinin reklam kampanyası, beğeni toplamasının dışında yeni bir soruna etkili bir şekilde parmak basılmasına kapı araladı. Belki de sektörün kendi kendine ipinin çekilmesine vesile de oldu diyebiliriz.

Hürriyet Gazetesi’nin ekonomi sayfasından Erkan Çelebi’nin yaptığı araştırmada, kredi kartlarından yapılan nakit avans çekiminin tüketicilere olan toplam maliyetinin %7 ile % 8,92 (faiz ve çekim bedeli) arasında olduğunu ve bunun tam bir delilik olarak ifade edilebileceği yazısını görebilirsiniz. Zira verdiği bilgiler ışığında gerçekleştirilen bu tür işlemlerin yıllık enflasyon bazının çok yukarısında olduğunu ve gelen ekstrelerde insanların bu ağır koşullarla karşı karşıya hatta kimi zaman alınan nakit avansın ilk aşamada sadece faizinin ödenebildiğini anaparanın ise açıkta kaldığı durumların ortaya çıkardığını göstermektedir. Yani tam anlamıyla bir delilik. Son hatırladığım bankalar yasasında, sözleşmelerde açık bilgi ve bilgilendirme yapılmasının gerekliliği olması mevcutken, insanların bu reklamla durumu fark etmesi açıkçası bana çok tuhaf geldi. Tabi burada suçlu kim derseniz bizim milletimizin vurdumduymaz tavrının olduğunu söyleyebilirim.
Yapılan araştırmanın diğer banka oranlarına baktığımızda, hizmet iyileştirme anlamında tek atağın FinansBank’tan geldiğini ve bunun farklı bir hizmet anlayışı olarak pazarlanması fikrini oldukça başarılı buluyorum. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/8304485.asp?gid=196&sz=58229)

Card Finans Nakit kartla yapılan para çekimlerinde aylık faiz, %2.99 gibi bir rakamla sınırlandırılmış. Bunun yanında diğer kartlardan alınan çekim ücreti (artık nasıl bir soyup soğana çevirme taktiğiyse) gibi bir hizmet bedeli ise ortadan kaldırılmış durumda. Yani Nakit kartla toplamda maliyet %3’ü bulmuyor. Açıkçası Garanti’nin alışkın olduğumuz ve daha sonra TEB’in geliştirdiği inovasyon fikirlerinden sonra bu hizmetin, çok daha başarılı olabileceğini söyleyebilirim. Ha, kullanıcı kitlesi ne kadar geniştir bilemem, ama şu an ortaya çıkan Ar-Ge lerle yarışabilecek yeni bir kart sistemi FinansBank’ın kozunu güçlendirdi. Bunun yanında sektörde taklit edilip tüketicinin bankalara karşı bir avantaj yakalaması da olayın cilası oldu.

İşin pazarlama boyutundan reklam tarafına gelirsek, olayın etkili bir şekilde izahat edildiğini söyleyebiliriz. Etrafımdan aldığım tepkilere baktığımda hem insanların bilinçlendiğini hem de “deli” benzetmesinin sorunla ne kadar bağdaşıp eğlenceli bir süreç yarattığını gözlemleyebiliyorum. Konseptin ajanstan mı yoksa bankadan mı çıktığını tam olarak bilemiyorum. Ama stratejinin, dile çevrilmesi bakımından bir ajans fikri olduğu çok belli. Bu arada reklamda pazarlamaya hakim olmanın gerekliliğini savunurken bu tarz bir reklamı sizlere örnek gösterebilirim. Pazarlama kriterleri ve hizmetin stratejisi doğrultusunda ortaya çıkarılan fikrin yaratıcılık anlamında ne kadar işe yarayabileceğini görmüşünüzdür. Yani satışı kuvvetlendirici yaratıcı bir reklam yapmak için pazarlamayı gerçekten iyi bilmeniz gerekir. Senaryonun ATM makinesinde geçen repliklerin çok esprili olduğunu ve reklamın izlenme sürecinde oldukça etkili durduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda packshot’a geldiğimizde kendini Napolyon zanneden bir adamın bile bu duruma kayıtsız kalmayıp “oha” çekmesi gerçekten yaratıcı bir senaryonun işleyiş ve basamaklarını bize en doğru şekilde göstermektedir. Ben, her zaman bir packshot’da duygusal, komik, eğlenceli vb duyguların verildiği bir son görmeyi çok başarılı bulmuşumdur. Tıpkı bu reklam da olduğu gibi.

Ajansı yaptıkları bu başarılı işten dolayı kutlarım. Gerisi Garanti’nin banka reklamlarında oynayıp daha sonra TEB’in kampanyasında yer alan Engin Günaydın’ın senaryosunu yaratan ajansın başına diyor, lafımı da sokuyorum :)

Filed under having  

0 yorum: