Bağımsız!

13 Kasım 2008 Perşembe by Adv-Man



Kimi zaman, markaların sektörlerinden ve buna bağlı çalışma yöntemlerinden bağımsız hareket etmelerini cesaret verici bulurum. Çünkü markanın işini sahiplendiğini, geliştirmeye yönelik adımlar atabildiğini, mevcut müşterisini memnun edebildiğini, yenilerine ise değer verebilecekleri ürün veya hizmeti sunabileceklerini; şirket içinde ise yaratıcı çözümlemelere açık, iyi fikirlerin x bir kuruma bağlı kalmadan çok ucuza halledebilme yetisinin kazanılmasına büyük bir gösterge olduğunu düşünürüm.
Yanlış anlaşılmasın “Snob” bir duruşu kastetmiyorum. Sadece kendi yaratıcılığını keşfetmeye ve bunu uygulanabilirlik noktasında hayata geçirip sonuç almaya en yakın işletme tarzından bahsediyorum.

İşte, yayınladığımız bu çalışma anlatmak istediğim sisteme örnek olabilecek etkili işlerden biri.

Farz edelim ki
Bağdat Caddesinde ki Nine West mağazası yeni sezon ayakkabılarının tanıtımını yapmak için vitrinlerinden bir tanesini örnekteki gibi tasarlıyor ve üzerine “Ayakkabılarımızın etkileyici olduğunu bizde biliyoruz. Fakat bir dahaki sefere lütfen kapıyı kullanın” yazıyor.
Düşünsenize sonrasındaki hengameyi :)

Açıkçası çalışma, hedef kitlesiyle birebir ilişki kurabilen, imajını kullanarak merak algısı yaratabilen, hedef kitleyi mağazaya çekebilen, sezonluk ürünlerini tanıtabilen, akıllarda olmasa bile satışa teşvik edebilen yaratıcılığıyla, markaya gerekli dikkati çekebiliyor. Uyarlanabilme kolaylığıyla, indirim ve fırsat günlerinde hedef kitleyi harekete geçirebilecek görsel çekiciliği yanına kâr kalıyor :)


Markaların bünyelerindeki pazarlama departmanlarının (vitrin Tasarımı) hedef kitlenin dikkatini çekip mağazaya yönlendirme gibi satış oranlarını pozitif yönde etkileyecek çalışmalarının, perakendecilik sektöründe büyük bir önem arz ettiğine inanıyorum. Nasıl bir ürünün paket tasarımında kullanılan renkleri, şekilleri, farklı tipografik çalışmaları satın alımı teşvik edebiliyorsa, mağazacılık yapan her marka içinde vitrin tasarımı aynı önemi taşımaktadır.
Geçmiş yıllarda Apple’ın Bağdat Caddesindeki mağazasında sergilenen i-Pod Hi-Fi modeline gerçekleştirdiği vitrin çalışması, ürünün imajı açısından çok etkili olup, hedef kitle üzerinde “edinme, sahip olma” dürtülerini tetikleyerek mağazaya yönlendirme görevini başarıyla gerçekleştirmiştir.

Pazarlama stratejisi açısından baktığımızda tıpkı yukarıdaki gibi yeni bir ürünün tanıtımına dikkat çekici bir boyut kazandırılması, yaratılan merak ile insanların mağazaya yönlendirilmesi ve ürünle birebir deneyim yaşanması mutlu son, yani satış aşamasına geçişi kolaylaştırmıştır. Hele bir de markanın, ürün veya hizmeti için herhangi bir lansman çalışmasında bulunması, tek seslilik ve markanın kurumsal iletişimindeki bütünlüğü açısından mükemmel bir pazarlama stratejisine olanak sağlamaktadır.

Bence, markasını tanıyan bilen ve seven bir pazarlama departmanı, hedef kitleye ulaşılması noktasında, ek danışmalık bütçelerine gerek duymadan yapacağı yaratıcı çalışmalarla gerekli satış etkisini kendi elleriyle inşa edebilir.

Filed under having  

0 yorum: