NIVEA’lı Duş İçin Son 100 Metre

14 Kasım 2008 Cuma by Adv-Man


Bir toplantı sonrası arkadaşlarla çıktığımız Taksim’de “kakara, kikiri” yaparken beyaz bir kulübenin önünde küçümsenmeyecek uzunlukta bir sıra gördük. Maaş kuyruğu deseniz banka yok, beleş şeyler mi dağıtıyorlar deseniz, izdiham yok. Bu medeni duruşun sebebi nedir diye merak edip sıradan birisine ilişince, mevzunun Avrasya Koşusuna katılım olduğunu öğrendik.
Arkadaşlarla pis,pis bakışarak köprüden yürüyerek geçmenin farklı bir fantezi olacağını bir Pazar gününe renk katabileceğini düşündük. Tabi biz de medeniyete uyup sıramızın sonuna geçtik. Hâlbuki hem böyle bir şeye gerek yokmuş, hem de bir göğüs numarası için bu kadar beklemeye değmezmiş.
Neyse, göğüs numarasını yapıştırıp, İstanbul ahalisiyle yürüyerek Anadolu yakasından, Avrupa’ya geçmek farklı oldu. E, tabi bu tür organizasyonların tarzı ülkeden ülkeye fark ediyor. Kimisi olayı ciddiye alıp haldır, haldır temaya uyarak koşturuyor, kimisi ise sigara tüttüre, tüttüre; simitçi, kağıt helvacı, gazozcu esnafıyla “Maraton” teriminin sözlük anlamına aykırı bir şekilde manzaranın ve gırgırın tadını çıkarıyor.
Biz harbiden farklı bir milletiz :)

İşte, böyle katılım yoğunluğu ve hedef kitle zenginliği olan bir organizasyona fırsat bu fırsat diyerek atlayan NIVEA, ürünü ve cereyan eden durumu mükemmel bir şekilde harmanlayarak oldukça başarılı bir gerilla çalışmasına imza atmış.
Organizasyon temasının gerçekleştirilen çalışma ile bütünleştirilmesi, reklama inanılmaz bir dikkat çekicilik kazandırmış. Algıda yarattığı esprisiyle hem insanı gülümsetebiliyor, hem de “Maraton” tanımına şahane bir uyum sağlıyor. Toplamda koşan bayanların sayısından ziyade, maratonu izlemeye gelen insanlarında hedeflendiği çalışmada, mesajın iletilmediği, yeni ürünün tanıtılmadığı nokta kalmamış.

Filed under having  

0 yorum: