Bir türlü bu reklama ısınamadım.
Önemli olan benim ısınıp ısınmam değil tabi, ama markanın hedef kitlesinin benim gibi insanlardan oluştuğunu düşününce, aynı fikirde olan çok sayıda birilerinin! olabileceğini tahmin edebiliyorum.
Repliklerin ve senaryonun, bana sunmaya çalıştığı mesajı yetersiz ve hiçte komik olmayan bir zorlamayla sunmaya çalışması, gerçekten bir şeyler var ama ne soruma cevap verebiliyor.
Bir kere eski reklamcılardan olan Gülse Birsel’in böyle kötü repliklerden oluşmuş bir reklamda oynamayı kabul etmesi ilginç ki o yazdıysa bilemem (ki, onun tarzı gibi).
E, markanın bütçeyi sorun edeceğini de düşünmüyorum zira Gülse Birsel bütçenin en ağır topudur. Peki, bu şartlarda neden bir Lansman çalışması bu kadar zayıf mesajlar içerisinde bu kadar ışıltısız, etkisiz ve sönük oluyor? Diyeceksiniz ki Lansman çok iddialı bir laf. Evet, ben ve tüm hedef kitle için Whirlpool’un mağazalara tekrardan “ben buradayım, farkıma varın” demesiyle çıkması bir lansmandır. Çünkü Whirlpool tüketicilerin gözünde bilinmeyenli bir denkleme sahip. O yüzdendir ki iddialı bir Lansman çıkışı en azından markanın yeni ve sağlam bir imajla hedef kitle algısında yer edinmesini sağlayabilir di !!!
Reklamın satış mesajları çok zayıf, senaryosu ise tam bir felaket. Esprili replikler olayı örtbas etmeye çalışsa da mafişşş. (gülenler varsa da gerçekten espriden anlamıyorlardır). Lansmanın hiçbir beklenti ve ihtiyacını karşılamayan bu çalışma yanlış medya planlamasıyla da bırakın hedef kitleyi, herkesten tamamen uzakta…
1 yorum:
ben de hiç sevmedim. soğuk ve senin de dediğin gibi zorlama bir reklam olmuş.
Yorum Gönder