Kan Kusturan Gerçekler!

1 Şubat 2008 Cuma by Adv-Man

Açıkçası bir sigara tiryakisinin önüne kömürleşmiş akciğer koysanız bile onu o zevkinden mahrum bırakamazsınız. Zira sigaranın bir yoldaş gibi her anında yer alması, sinir durumlarında sığınacak bir teselli imkanı vermesi, sakinleştirici psikolojik dürtüsü, mutluluğa dumanıyla eşlik etmesi, ve bunun gibi hayata dair bir çok hikayenin içinde sizden sonraki başrolü paylaşması bitirilmesi zor bir ilişkinin bağını oluşturur. Eski bir sigara içicisi olarak onu bu şekilde tanımlamam bile aramızdaki özlem bağının bir kanıtı olsa da, havanın kokusunu duyup tadını bile hissetmek onu aldatmam için yeterli bir sebepti :)

Bu maksatla sigarayı benim gibi küt diye bırakamayan, yeni başlayan veya içmekten zevk duymayan abilerimiz ablalarımız için CPAA’nın yaptığı birinci sınıf işkence tadında ki açıkhava çalışmasını etkili ve dikkat çekici buluyorum.

Sigaranın bir katil gibi cinayet temasıyla ilişkilendirilmesi ve materyallerin bu tarzda oluşturulması bana açıkhava çalışmasında bile senaryo tadında bir şeyler yapılabileceğini ispatlı.
Neden senaryo şeklinde özleştirdiğimi merak ediyorsanız cevap kolay. Yapılan işte bir zaman boyutunun ve bu boyutun bir hikayeyi barındırması bunu çok net açıklayabilir.

Geniş sarı bantlarla olay yerinin çevrelenmesi orada yaşanan trajik bir olayın ipucunu, yerde beyaz çizgilerle çizilmiş maktul vücudunun hikayenin kimi hedeflediğini veya kimin başına geldiğini, kan izleri olayın nasıl sonlandığını, kordondaki yazılar ise bunun kim tarafından yapıldığını bize sunuyor. Sanki sonu oynanmış ufak bir piyes gibi.

Sigaradan kaynaklı akciğer kanserinin kanlı kusmaya sebebiyet vermesi çalışmadaki maktulumuzun hazin sonunu oluştursa da izleyicilerde dehşetengiz bir acıma duygusu bıraktığı kesin.
Sigaranın fikirde bir katili canlandırması yaratıcı cinayet canlandırmasının mesajını o gelip geçici kelimelerden ziyade daha da trajikleştirmiştir. Tam göremiyorum ama bu olay mahallinin içine birde sigara bırakılsaymış daha da kendinden soğutucu bir etki yaratabilirdi.

Sigara tiryakisi bir Türk üzerinde hiçbir gerginlik ve rahatsızlık hissettirmeyecek olan bu yaratıcı çalışma olayı görüp inceleyen birisinin şu lafıyla da apar topar ortadan kaldırılırdı.

“Atın ölümü arpadan olsun dimi kardeşim”
“püffffff”

:)



Filed under having  

0 yorum: