Philips’in yeni ürünü Aurea teknik özelliği ve tasarımıyla gerçekten bir güneşi anımsatıyor. Sloganın ürünle olan ilginç hatta göndermeli bir tezat yaratması oldukça hoş ve etkileyici. Senaryo içerisinde işlenen duygular sentezi Aurea’ya güneş benzetmesini tam olarak verdiğinden “tek güneşin” Philips olduğunu algılarda canlandırabiliyor. Zaten senaryonun işleyişinde bu benzetmenin bariz bir şekilde kullanıldığını anlayabiliriz.
Daha duyusal, daha hissi anlatımın işlendiği reklamın slogan ve yayınlanan renklerle pekiştirilen ifadesi, olayın soyut boyutunu daha net bir hale getirerek, televizyonun teknik özelliğini çarpıcı bir şekilde sunabiliyor. Aslında işin ürün boyutunda görsel bir renklendirme dışında opsiyonel bir özellik göremezsiniz. Yüksek çözünürlüğü, kaliteli surround sistemi genel itibariyle diğer markaların ürünlerinde de bulabileceğiniz özellikler olup daha ucuza fiyatlandırılabilmektedir. Bu anlamda Philips’in yarattığı nişin tasarımından kaynaklanan farklı bir özelliği içinde barındırması olarak gösterebiliriz. Aurea’da film izlemediğimden, sahip olduğu özelliğin ne gibi bir etki yarattığını bilemeyeceğim. Yalnız Youtube’da takip ettiğim kadarıyla duvara astığınızda mevcut demo görüntüleriyle dikdörtgen bir “lave lap” görevini layıkıyla yerine getirebileceği kesin olarak görülmekte :) Misafirlerinizi ağarlarken televizyonu açarak ortama renk katabilir, 106 ekranlık ürüne 9060.04 YTL vererek havanızı atabilirsiniz :)
Tabi buradaki amacımız ürünün pahalı olup olmadığını tartışmak değil. Sonuçta hedeflenen alıcı kitle ve bu kitlenin hiç düşünmeden böyle bir ürünü sahip olmayı hedeflemesi oldukça normaldir. Kendi adıma konuşursam gelir oranımı yükselttiğimde böyle bir televizyona sahip olmak isterim. Çünkü hem tasarım anlamında, hem evinizin dekorasyonu açısından, hem de sahip olduğu yetiler bakımından sunduğu çok sayıda fayda ve yarar performansını karşılayabildiğini görebiliyorum.
İşin pazarlama boyutundan reklam tarafına tekrardan bir dönüş yaparsak, kadının keşfetmeye yönelik davranışlarının slogan ile çağrışım yaparak güneşe dokunurmuş şekilde feyz alması bence her anlamda pazarlama hedeflerini çok exclusive bir ağızla gerçekleştirebilmektedir. Açıkçası yaratıcı olmak açısından eğlenceli, komik veya şaşırtıcı bir tarzdan ziyade böyle bir anlatımın tercih edilmesi hedef kitle açısından bence çok doğru olmuştur. Yukarıda bahsettiğim exclusive hava hafif bir ukalalıkla birleştirilmiş, prodüksiyonda kullanılan müzik ise olaya hafif bir Monaco, St.Tropez ve Cannes ruhu katmıştır.
Reklamın etrafta yarattığı en ilgi çekici yanı Gucci reklamında olduğu gibi müziği olmuştur. Forumlarda, msn iletilerinde, sağda solda, “reklamın müziğini bilen var mı” şeklinde araştırmacı kişiliklerle karşılaşmak daha önce tecrübe ettiğimiz reklamlarla (Peugeot) aynı deneyimi yaşamamıza imkan sağlamıştır.
Philips’i bu konuda kutlayarak, müzik arşivimize bir çeşit daha kattığı için teşekkürü bir borç bilirim.
Hayırlı izlemeler, ay pardon dinlemeler :)
Not: Connie Francis- Siboney
0 yorum:
Yorum Gönder