Bira Sever Nine!

14 Aralık 2008 Pazar by Adv-Man


Perakendeciliğin renkli ve lezzetli dünyasının gazına gelmiş reyon, reyon ürünleri tavaf ederken; yaşı kemale erip, tatlı buruşukluklarla bezenmiş, her ürün fiyatını şirket basan mali müşavir edasıyla tüm titizlik ve ciddiyetle karşılaştıran ananelerimizin veya dedelerimizin ellerinde bu tarz bir çalışma (kasa bira) görsem, herhalde son demlerin tadını çıkarmanın daha mantıklı olduğunu ve icraata geçtiklerini, ya da bira ömrü uzatıyor tadında lokman hekim görünüşlü marka gazlamacılarının kurbanı olduklarını düşünürüm. Tabi görsel olarak baktığımızda inanılmaz komik ve eğlenceli bir imgeyle karşılaştığımız gün be gün ortada. Düşünsenize bastonlu bir amcanın elinde kasa bira, veyahut başı örtülü bir ninemizin mahalle baskısı potansiyeli oldukça yüksek bir semt de gezinmesi.

Gerçekten, reklam ve pazarlama hedeflerinden ziyade ilk olarak sahip olduğu uygulamada ki yaratıcılığı ile çalışmanın şahane bir etki yarattığı söylenebilir. Etkinin her zaman ki gibi çekim noktası yaratması hedef kitle olsun olmasın tüm herkesin ilk olarak çalışmayla ardından markayla buluşmasına oldukça sağlam bir zemin hazırlamaktadır. Çalışmanın yapım aşamasında özel ve farklı bir noktada yer alması insanların torbayı saklamasına ve zaman, zaman kullanıma yönelik davranışlar ortaya çıkarmasına tam bir hedefi on ikiden vurmak olarak görüyorum. Çünkü bu torba asla ve asla atılmaz. Hatta bu tarz olmasa bile genel ritüelin dışındaki tasarımların internet ortamında 15 TL’den başlayan fiyatlarla satıldığına bile şahit oldum ki şu çalışmayla karşılaştırılamaz bile. Tabi yanlış anlaşılmasın, çalışmamızın kullanım amacı tasarım noktasında daha farklı ama yarattığı etki bakımından yukarıda bahsettiğimiz saklama ve tekrar kullanma alışkanlığını da yaratacağı kesin. Velhasıl çalışmanın pazarlama noktasında vermiş olduğu marka sunumu kendini iyiden iyiye sürekli bir gösterimle insanların karşısına çıkabilecek noktaya kadar taşımıştır.

Görsel kalitede gerçekleştirilen boyut oluşturma başarısı belli bir mesafeden itibaren yanılmıyorsam gerçekçiliğini daha da arttırıyor. Bu yüzden de her kimin elinde olursa olsun bir şaşkınlık yarattığı kaçınılmaz bir durum kaldı ki alkollü bir içeceğin tekli halinden ziyade kasa olarak taşınması toplum içinde göze batan ilk nokta yaratması marka ismini algılara daha rahat oturtabiliyor. Durumu yerenler ve merak edenler şeklinde iki kitle yaratılması ve sonucunda bu ikilinin gidip durumu keşfetmeleri hoş bir algı çözülmesine kapı aralamakta.

Marka açısından baktığımızda sürekli raflarda onlarca rakibinin içinde sıyrılmaya çalışan bir noktadan çıkıp fiziki görselliğiyle kendisini dışarıda rakiplerinden sıyrılmış bir şekilde temsil edebilmesi mükemmel. Mecra açısından baktığımızda kullanılan klasik yöntemlerin dışında bire bir toplumla kaynaşması mecra etkisini ölçümlenebilir bir yenilik de katabilmekte.
Diyeceksiniz ki ölçümleme noktasında her mecranın kendine göre büyük sorunları varken bu çalışma için nasıl bu kadar kesin konuşabiliriz? Şöyle bir mantığın aslında yeterli olabileceğini düşünüyorum. Dağıtılan torba adedi ve kullanılan pilot bölgelerde torbanın aylık gezi sayısı. Bence oldukça kesin rakamlar verebilir.

Neyse, genel olarak baktığımızda markanın temsil açısından market raflarından sıyrılıp halka karıştığını ve bilinirliliğini arttırabildiğini, dikkat çekicilik noktasında sürekli kullanılabilir tasarımıyla gözleri sürekli üzerine çekme potansiyeli ile taktiri şayan bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.

Yalnız çalışmanın bizim açımızdan yarattığı sorunu söylemeden yazımızı bitirmeyelim. Acaba alkollü bir içeceği temsil etmesi bakımından böyle bir torbanın taşınması caiz midir yoksa mekruh mu?

Filed under having  

0 yorum: